İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KAPSAMINDA COVİD-19 NEDENİYLE İŞÇİ ÇALIŞMAKTAN KAÇINMA HAKKINI KULLANABİLİR Mİ? BU ÖNLEMLERİN ALINMADIĞI İDDİASIYLA İŞÇİ HAKLI NEDENLE FESİH YOLUNA GİDEBİLİR Mİ? İŞÇİNİN ALINAN TEDBİRLERE UYMAMASI NEDENİYLE İŞVEREN 7244 SAYILI KANUN’A RAĞMEN HAKLI NEDENLE FESİH YAPABİLİR Mİ?

Dünya Sağlık Örgütü tarafından Covid-19 virüsünün “pandemi” olarak ilan edilmesi ve vakıa sayılarının dünyamız ve ülkemiz genelinde giderek artması sebebiyle, kamu ve özel sektörde birçok işveren işyeri faaliyetlerini tamamen durdurmuş veya sınırlandırmış ya da personelinin uzaktan/evden çalışma usulüne geçmesi için çalışmalara başlamıştır. Ancak işin niteliği gereği uazaktan çalışma uygulanamayacak sektörler olduğundan bu faaaliyetlere devam eden işverenlerin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğini korumak amacıyla gerekli her türlü önlemi almaları gerekmektedir.

  • İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KAPSAMINDA COVİD-19 NEDENİYLE İŞÇİ ÇALIŞMAKTAN KAÇINMA HAKKINI KULLANABİLİR Mİ?

İşverenin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma zorunluluğu bulunmaktadır.İş bu zorunluluk, iş sağlığı ve güvenliği açısından işveren yükümlülüğünü düzenleyen temel kurallar 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4. Maddesinde belirlenmiştir. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun “İşverenin Genel Yükümlülüğü” başlıklı 4. Maddesinde;

“İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;

a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.

b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.

c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.

ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.

d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.” şeklindeki düzenlenmiştir.

Görüldüğü üzere, işverenin iş sağlığı ve güvenliğini sağlanmak amacıyla “gerekli her türlü önlemleri alması” gerektiği açıkça anlatılmıştır.

İşverenin yükümlülükleri 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile sınırlı değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 417.Maddesinde de, işverenin işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü tedbiri alma yükümlülüğüne ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

İşveren tarafından iş sağlığı ve güvenliğini sğlamak amacıyla gereken önlemler alınmış olsa bile ciddi ve yakın bir tehlikenin varlığı anında işçinin çalışmaktan kaçınma hakkı oluğu kanun tarafından düzenlenmiştir. Buna göre  6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 13. Maddesinde “Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir.Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir.Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır” denilmektedir. Ancak, kanun maddesinin bu ilk iki fıkrası acilen önlem alınması ve karar verilmesi gereken durumlarda evrak işlerinin işçinin sağlığının önüne geçilmesini istememiş ve bu durumu öngörerek 3. fıkrasında şu düzenlemeye yer vermiştir:“Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki usule uymak zorunda olmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.

Ancak bu süreçte her işçi özelinde ayrı bir değerlendirmeye tabi tutulma ihtimali de göz ardı edilmemelidir. Salgının daha çok yaşlıları etkilemesi, ,işin niteliği, sık seyahat edip etmediği gibi hususlar da değerlendirmeye alınarak işverenin iş sağlığı ve güvenliğine hangi oranda uyduğuna bağlı olarak işçinin çalışmama hakkının değerlendirilmesi yerinde olacaktır.

  • BU ÖNLEMLERİN ALINMADIĞI İDDİASIYLA İŞÇİ HAKLI NEDENLE FESİH YOLUNA GİDEBİLİR Mİ?

İşverenin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma zorunluluğu bulunduğunu yukarıda açıklamıştık. Bu önlemlerin alınmadı durumda çalışanlar çalışmaktan kaçınma hakkını veya iş akdini haklı nedenle fesih hakkını kullanbilirler.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun işçilere tanıdığı bir diğer hak, gerekli önlemlerin alınmadığı işyerlerinde sözleşmeyi fesih haklarıdır. Anılan yasanın 13. Maddesinin 4. Fıkrasına göre;” İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir. Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılır.”şeklindedir. İş Kanunu m. 24/2,f bendine dayanarak çalışma koşullarının uygulanmaması nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus işçilerin bu haklarını kullanabilmeleri için öncelikle işverenden gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmasını talep etmiş ve buna rağmen bu önlemlerin alınmamış olması gereklidir.

İş Kanunu kapsamında çalışan ve 6331 sayılı Kanun m. 13 gereği ciddi ve yakın bir tehlikeyle karşı karşıya kalarak çalışmaktan kaçınma hakkını kullanan işçi, gerekli önlemler alınmadığı takdirde kural olarak İş Kanunu m. 24/1,a bendi kapsamında iş sözleşmesini feshedebilir. İş Kanunu’nun, “İşçinin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı” başlıklı 24’üncü maddesi;

“Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa,

b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa” şeklindedir.

İlgili madde gereğince çalışan, sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işverenin veya başka bir çalışanın COVİD-19 hastalığına yakalanması durumunda, iş sözleşmesini derhal haklı nedenle fesih etme hakkına sahiptir.

  • İŞÇİNİN ALINAN TEDBİRLERE UYMAMASI NEDENİYLE İŞVEREN 7244 SAYILI KANUN’A RAĞMEN HAKLI NEDENLE FESİH YAPABİLİR Mİ?

İşveren kadar çalışan işçilerin de iş sağlığı ve güvenliğine dikkat etmesi işverenin bu konuda almış olduğu önlemlere uyması gerekmektedir.Çalışanın da kendisinin ve diğer çalışanların iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması amacına yönelik olarak, işverenle iş birliği yapma ve sadakat yükümlülüğü bulunmaktadır.

6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu’nun 19’uncu maddesinde; “Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.

Sonuç olarak işyerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak işverenin yükümlülüğü olduğu gibi alınan bu önlemlere uymak da çalışanın yükümlülüğüdür. İş yerinde, işin ve iş yerinin gereklerine uygun önlemlerin alınmaması durumunda, işçinin çalışmaktan kaçınma hakkı olduğu gibi işvereninde çalışanın alınan önelmelere uymaması ve iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle fesih hakkı da bulunmaktadır. işçinin işveren tarafından alınan önlemlere tüm uyarılara rağmen uymayı kabul etmemesi halinde, 4857 Sayılı İş Kanun’unun 25’inci maddesinin 2. fıkrasının (ı) bendi uyarınca iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedebileceği kanaatindeyiz. Buna göre ;”ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi,işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.” Maddesinde blirtilen şekilde işçi iş güvenliğini tehlikeye düşürüyorsa 7244 sayılı kanuna rağmen işveren tarafından iş akdi feshedilebilir. Zira 7244 sayılı kanun ile belirtilen işçinin iş akdinin feshih edilmesi yasağının  tek istisnası İş Kanunu m. 25/1, II’de ve diğer kanunlarda yer alan işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlarıdır. Belirtilen madde dahilinde işbu yasağa karşı gelmeden işçinin iş akdi feshedilebilir.

En nihayetinde yaşanılan bu süreç iş aki feshi anlamında hem işçiye hem de işverene yükümlülükler getirmiş olup her olayın kendi içinde değerlendirlmesi gerektiğinden konu ile ilgili uzman kişilerden destek almak gerektiği kanatindeyiz. Konu ile ilgili bilgi almak ve sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

                                                                                                                      Av. Elif BAŞARAN